İtirazım var... Beğenmeyen listemden çıkabilir...

Ne yazılır bilmiyorum.... Çoğu siyasete girer... Ne kadar izleyicim yazdıklarımdan dolayı beni aforoz eder...Yine de yazasım var... Blog benim değil mi kardeşim... Yazıyorum işte... İster beğenin ister beğenmeyin..

Olana bitene itirazım var çünkü...

Üç kuruş paraya yerin dibinde çalıştırılmaya zorlanana,  yer altında ölüme terkedilen 700 kişi varken sadece 200-300 denmesine, daha bir kaç ay evvelden bu ölümlerin geleceği açık açık söylenmişken göz ardı eden saygıdeğer milletvekillerine, 700 kişinin ölümüne "olur öyle şeyler" diyebilen bir başbakana, üstüne cenazeye gidip cenaze yakınlarını tekme tokat dövene, küfredene,  protesto edeni terörist gibi gösteren ve buna inanabilen insanlara, sonra -artık hangi sebeple ise- dayağı küfrü yiyip üstüne bir de özür dileyene; (sedyeye çıkarken çizmesini çıkaran işçiyi, sıra sıra açılmış mezarları, babasını gözyaşları içinde uğurlayan çocuğu, avucunda oğluna hakkını helal et yazılı notuyla bulunmuş işçiyi, zafer çağlayanın 700.000 TL lik saatini daha unutmamışken, toprak altından çıkmış ölü madencinin ceset torbasından sarkan kolundaki 15 TL'lik saati) görmeye.... Ve bütün bunları kendisine yaptığı halde ekmeğinden olmamak için mitinge gidip orada alkış tutmaya mecbur bırakan düzene... İtirazım var...

Daha önce de vardı...Yamadım.. Yazıyorum ama artık...

Yalanlara, haram lokmalara, ayakkabı kutularına, din istismarına, gaz fişeğiyle ölenlere, bunları eleştiren protesto eden herkesi terörist sanan/ilan eden ama  gerçekte 2004 yılında 2 olan şehit sayısının bugün nasıl yüz binleri bulduğunu umursamayanlara, vatanın parça parça bölünüşüne, TC'nin hayatımızdan çıkıp gidişine, milli bayramların artık kutlanmayışına, neredeyse Türk demenin yasaklanacak hale gelişine (kaldı ki ben yarı da çerkes'im), dağdan inenlerin milletvekili oluşuna, dağdakileri vuranların içeri tıkılışına, kaçırılan çocuklar için çığlık atmayı öğretin diyebilen kadın bakana, şehite "askerlik yan gelip yatma yeri değildir" diyen, ama kendi oğlunu askere göndermeyen, teröriste "sayın", askere" kelle", çiftçiye" ananı da al git" diyene... Son on yılda kamu kurumlarında eşi benzeri görülmemiş yayılmacı politikaya, kapalı kapılar ardında konuşan atan tutan ama korkudan ağzını açamayan memurlara, açınca "solcu" diye yaftayı yapıştıran düzene, fişleme listelerine, 10 yıldır birbirinin her tür pisliğini görmezden gelen ama çıkar ayrılığı girince "kandırıldık, paralel devletmiş meğer" diyebilen politikacılara ve buna inanabilen zavallılara.... Ve şimdi aklıma gelmeyen daha bir sürü şeye...

Ve en çok da bütün bu yapılanlara çıkarı için ses çıkarmayanlara, bildiği halde çıkarı için görmezden gelenlere...

İtirazım var...