iletisim bilgileri

Her türlü sorunuz için bana celik_fecir@yahoo.com adresinden ulaşabilirsiniz. evcimenkedicik

31 Mart 2011

İzmir Hatırası Kitap Ayracı



Ben hala blogları göremiyorum. Bu yüzden de yaptığım hiç bir şeyi paylaşmaya niyetli değildim daha. Ama baktım ki herkes görmeye başlamış, benim blogun istatistikleri de tekrar hız kazanmış bari küçük bir şeyler koyayım dedim. Bu kitap ayracını kendime yaptım. İki yaz evvel İzmir'de vapurda çekilmişti. Resmi de biraz nostalji olsun diye sepya rengi yaptım ama fotoğrafta tam siyah-beyaz görünmüş. Olsun, zaten bir sonrakini siyah-beyaz düşünmüştüm. Örnek oldu :)



18 Mart 2011

Yepyeni bir kutu daha...

Aslında blogum yeniden açılana kadar bir şey yayınlamamaya karar vermiştim ama duramadım yine, alışkanlık olmuş :) Bu kutu bir otelin hediyesi hamam setiydi. İçinde sabun, peştemal, duş jeli falan vardı. Ne yapalım ne yapalım bunu diye düşünüp uzun süre beklettim. En son bu hale soktum kendisini. Önce şeftali metalik boyayla beyazı karıştırdım. 3-4 kat boyadım. Sonra mermer desenli kendinden yapışkanlı kağıda kurabiye kalıbıyla kalpler çizip kestim ve onları yapıştırdım. Kalplerin etrafını sedef rengi boyutlu boyayla kontürledim. Kapağını şeftali metalik boyayla boyayıp üzerine kareli kurdele yapıştırdım. En son aynı tonda püskülü tepesindeki delikten geçirdim ve vernikledim. İşte bu kadar....

Bu da eski ve yeni hali...



12 Mart 2011

Konserve Kutusundan Organizer'a...

Sağdan soldan konserve kutusu toplar oldum. Habire bir şeylere dönüştürüyorum. Bu organizer baya bir acemice oldu. Şablonsuz falan öyle başladım işe, yaptım bozdum yaptım bozdum, on dakikalık işi bi buçuk günde tamamladım :) Bi sürü hatadan sonra nasıl yapmam gerektiğini anladım ama birdahakine artık...

İşte hatalarımdan aldığım dersler... Siz de benim gibi dikişten fazla anlamıyorsanız size de ders olsun diye yazıyorum:

1-Bu tür bir şey için penye türü esnek kumaş asla kullanılmamalıymış. Üstelik benim ana kumaşım penye, cepler kalın poplin olunca çok zor oldu. Mümkün olduğunca aynı tip kumaşları bir araya getirmek gerek.
2-Cepleri dikerken hafifçe bir bombe bırakılmalıymış ki içerisine bir şeyler rahat girebilsin. Ben hepsini bir güzel diktikten sonra annemin aklına gelince hepsini söküp yenilerini diktik yeni ölçülerle :)
3-Dikiş payı toplamda 2-3 cmden az bırakılmamalıymış, evdeki hesap çarşıya uymuyor sonra. (Gerçi yanları iyi denk getirdim de altına yeterince pay bırakmayınca üst üste katlamak zorunda kaldım. Ve makine dikmeyince elle diktim, ellerim döküldü, iğne dahi girmedi kalınlığından)
4-Cepleri tam dikdörtgen ya da kare şeklinde kesip bir de bombeli şekilde birbirine ekleyince kumaşın alt kısmını dikmek daha da zorlaşıyormuş. Yani ya cepleri monte ettikten sonra altta bir santimlik bir pay kalacak, onu ayrı şekilde içe kıvıracaksınız. Ya da hafif şekilde büzgülü ya da pilili yapıp alta iki kumaşı birlikte tek seferde çevireceksiniz. Ki ben böyle yaptım bir hayli zor oldu :) Ya da üçüncü bir seçenek (yine annemin önerisi) cepleri tam kare ya da dikdörtgen değil de saksı şeklinde kesmek, yani ağın kısmı daha geniş şekilde. O durumda alt kısmı büzmeye ya da pili yapmaya gerek kalmayacak. ama bu da iyi dikiş dikenlerin yapabileceği bir şey sanırım. Cepleri yanyana oturtmak zor olur diye düşünüyorum.
5-Ben hareketli olsun diye, ceplerin ağzına geçirdiğim fistoyu ana kumaşa dikmedim. ama içine birşeyler koyunca fistonun kenarları havaya kalkıyor. Onu da alttaki ana kumaşa sabitlemek gerekmiş.








Bu seferlik böyle oldu ama bir dahakini keçeden yapmayı planlıyorum. Hem daha şık olacağına eminim hem de alta kıvırma, kenarını kıvırma falan gibi dertleri yok...


06 Mart 2011

Kutu kutu pense...

Eveet yorumlarınız için teşekkür ederim üç beş kişi bile olsa insanı yüreklendiriyor izleyicisi olması. Wordpressi kullanmaktan ben de vazgeçtim, gerçi istesem de kullanamıyodum zaten :) Neyse yeni adresimi alırsam inşallah ordan devam ederim ama şimdilik DNS ayarlarımı değiştirdim ve burdan devam ediyorum.

Gelelim bu haftanın ilk ürününe ... Bu kutuyu iş yerinden bir arkadaşa siparişle yaptım. Koyu renk, klasik altın işlemeli bir kutu istedi benden. Ben de böyle bir şey yaptım. Kutu güzel oldu ama bizim kızlar daha güzel :))


Evde yarım iki üç parçam daha var geri dönüşüm yaptığım. Madem geri döndük onları da yarına öbür güne yayınlarım artık ....

05 Mart 2011

Yeni adres ve bir rica...

Bu yazıyı kaç kişi okuyacak bilmiyorum ama ben yine de yazıcam. Blogumu wordpresse taşıdım ama sayfam hata veriyor ve yazı yollayamıyorum. Üstelik yollasam bile yeni adresimi kimse bilmiyor kimse okumaz diye düşünüyordum.. Ama okuma sayfamdan kim ne yazmış diye kısa kısa okumaya çalışırken bir yazıda "google reader"den okunmaya devam edildiğimi öğrendim. Bir de girip bakınca bugün 25 kişinin bloguma ulaştığını gördüm. Demek ki insanlar öyle böyle, DNS'ydi, ktunneldi, google reader'dı takip ediyolar hala dedim. ben de burdan bir süre daha yazmaya devam etmeye karar verdim. Ama o da olmadı, yazı çıkıyor ama resim yükleyemiyorum. Üstelik de elimde bir sürü yeni yapılmış obje var sipariş var. Şimdi göndermeyim de ne zaman göndereyim di mi? Ama bu musibet bin nasihattan iyi oldu bana , bir domain almaya karar verdim ben de sonunda. Şimdilik böyle idare edin. Yakında inşallah "fecirinatolyesi.com" la geliyorum :)


Buarada yazımı okuyanlar mümkünse yorum bırakabilrseniz sevinirim. Ya da bana mail atarsanız iyi olur. Zira ben ktunnel'den giriyorum ve yorumları anasayfada göremiyorum, hesabıma girip tek tek kontrol etmem gerek. En azından kimler hala beni okuyor merak ediyorum doğrusu. Yardımcı olursanız sevinirim.

01 Mart 2011

Duru Bebeğe Duvar Süsü

Ben bu harfleri çok sevdim. Ne bulursam yapıyorum. Bunu da arkadaşın bebeğine hediye yaptım. Harfleri hamur kabartma yaptım, ahşap kelebekleri rengine uygun boyadım, üzerlerini boncuk boyayla süsledim. En son vernikledim. Yarın sahibine gideceğinden anca gece fotoğraflayabildim ve fotoğraf makinesinin azizliğine uğradım. O yüzden de çeşit çeşit fotoğrafını koydum. Renkler çok güzel çıkmadı ama fikir veriyor sanırım...